2 Eylül 2010 Perşembe

Allianoi- Vahit Akça


Kürk endüstrisi doğal yaşama zarar veriyor

Kürke Hayır Platformu: 'Yunanistan'da Yaşanan Olay Kürk Endüstrisi'nin Doğal Yaşama Verdiği Zararın Göstergesi'
Yunanistan'ın Kastoria şehrinde iki kürk çiftliğinden serbest bırakılan vizonlar hakkında basına yansıyan haberler üzerine bir açıklama yapan Kürke Hayır Platformu, kürk endüstrisinin yalnızca hayvanların yaşam hakkına kastetmediğini, yasadığımız gezegene de ölümcül zararlar verdiğini belirtti.

Dün ulusal ve uluslararası medyada yayınlanan bir haber, Yunanistan'ın kuzeyinde yer alan ve kürk çiftliklerin yoğun bir şekilde yer aldığı Kastoria şehrindeki iki çiftliğe giren kimliği belirsiz kişilerin 50 binden fazla vizonu serbest bıraktığını belirtiyordu. Serbest bırakılan vizonların pek çoğu sıcak havanın da etkisiyle ölmeye başladığının belirtildiği haberlerde bu olayın kürk üreticilerine olan zararının 1 milyon euroyu aştığı belirtiliyordu.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Kürke Hayır Platformu (www.kurkehayir.gen.tr), kürk endüstrisinin hemen hesaplayıp açıkladığı zararla ön plana çıkmaya çabaladığı bu olayın vahametinin aslında kürk üretiminin çevreye ve doğal yaşama verdiği zararla ölçülebileceğine dikkat çekiyor.
Kuzey Amerika'ya özgü bir tür olan vizonun hiçbir şekilde yaşayamayacağı Yunanistan'a kürkünden yararlanmak adına taşındığını aktaran Platform, pek çok türün doğal av yasaklarının da etkisiyle doğal ortamlarından kopararak bu tarz çiftliklere hapsedildiğini iletiyor. Kürke Hayır Platfromu, bu konuda uluslararası doğa ve hayvan hakları kuruluşu tarafından yayınlanmış raporların bulunduğu söylüyor. People for the Ethical Treatment of Animals (PETA) tarafından yayınlanmış bir rapor, kürk çiftliklerinde en fazla vizon, tilki, çinçila ve tavşan gibi türlerin tutulduğuna dikkat çekerken, bu hayvanların küçük kafesler içinde stres, korku, tedirginlik, kendilerine ve birbirlerine zarar verme gibi psikolojik problemlerin yanı sıra, parazitler ve bulaşıcı hastalıklar gibi olumsuz koşullara maruz kaldıklarını aktarıyor. (1)
Konuyla ilgili görüşlerini aktaran veteriner hekim Nilay Tezsay; vizonların ve diğer türlerin kürkleri için üretilmelerine bir son verilmesi gerektiğini ileterek bu soruna akıllı bir çözüm üretilmesinin şart olduğunu düşünüyor. Nilay Tezsay'ın konuyla ilgili görüşleri şöyle; 'Sansargiller ailesinden olan vizonlar, etoburdurlar ve belki de o bölgedeki endemik ve az sayıda kalan memelileri tamamıyla bitireceklerdir. Aynı zamanda uzun süre kafeste kalan yabani hayvanlar, avlanma güdülerini yitirebilirler, salındıklarından itibaren birkaç gün içerisinde zayıf düşerek ölebilirler ve vizonların diğer bir bölümü bir süre sonra tüm küçük memelileri tüketerek, daha sonra yamyamlaşarak daha zayıf olan vizonları da yiyebilirler. Her ülkede, yabani hayvanlarla ilgili önemli görüş bildirebilecek, yaban hayatı uzmanlarının bir araya toplandığı bir heyet oluşturulması, diğer ülkelerdeki heyetlerle hem fikir olması ve bu heyetin devlet adamlarını ikna ederek kürk ticaretini kökten yok etmesi gerekiyor. Yine üzülerek bildiriyorum, ülkemizde kürk ticareti devlet eliyle desteklenmektedir, çünkü rant elde edilmektedir. Bu rant, doğasever bilim adamlarının devlete giriş yapmaması ile devam etmektedir. 2002’den beri yabani hayvanların doğaya kavuşması için uğraş veren gönüllü bir veteriner hekim olarak bence çözüm, onların devlet eliyle Kuzey Amerika’ya gönderilmesi, bir rehabilitasyon merkezine alınması ve uygun olanlarının salınması ve zayıf bireylerin hayvanat bahçesi gibi bir ortamda barındırılması olacaktır.'
Kürke Hayır Platformu, Yunanistan'da meydana gelen bu olayın kürk üreticilenin tüketicileri kürklerin “çevre dostu” olduğuna ikna etmeye çabalarını boşa çıkardığını söylerken, kürk üretiminin çevreyi kirletmenin yanı sıra değerli doğal kaynakları tükettiğinin altını bir kez daha çiziyor. Ayrıca, kürkleri için kullanılan türlerin bulundukları bölgeden tamamen farklı özellikteki bir bölgeye aktarıldıkları gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizen Platform, eylemi yapan ve hayvan hakları savunucuları olduğu tahmin edilen kişileri suçlamaktansa, bu çevre felaketinin asıl sebebi olan endüstrinin kanlı üretim yöntemlerine odaklanılması gerektiğini savunuyor.

Kürke Hayır Platformu Hakkında
Kürke Hayır Platformu, 2003 yılından bu yana kürkün gereksiz ve kanlı yöntemlerle elde edilen lüks bir tüketim maddesi olduğunu anlatmaya çabalayan bir oluşum. Platform, kürk konusunu yalnızca hayvan hakları yönü ile değil; kürk endüstrisinin doğal yaşama verdiği geri dönüşü olmayan zararlar, çeşitli basın-yayın organları yoluyla tüketicilerin kürk hakkında yanlış bilgilendirilmesi ve bütün dünyada kürke karşı oluşan olumsuz tavır nedeniyle moda firmalarının başvurduğu etiket sahteciliği yönleri ile ele alıyor ve kamuoyunun dikkatini bu konulara çekmeyi hedefliyor. Kürke Hayır Platformu'na www.kurkehayir.gen.tr adresinden ve twitter.com/kurkehayir profilinden ulaşılabiliyor.

20 Ağustos 2010 Cuma

19 Ağustos 2010 Perşembe

Yunuslara özgürlük: Daha yeni başlıyoruz


Türkiye'de bazı şeyler değişiyor. Şirketler müşterilerinin tepkilerine kulak vermeye başlıyor. Hem de doğal hayatın söz konusu olduğu alanlarda. Opet, akaryakıt alana İstanbul Dolphinarium için indirim kuponu verdiği kampanyasını gelen tepkiler üzerine durdurdu. Yaklaşık 10 gün süren ve internet üzerinden yürütülen kampanyanın kısa sürede sonuç vermesi önemli çünkü genelde insanlar bu tip kampanyalarda boşa uğraşıldığını çünkü büyük şirketlerin bu tip(!) taleplere kapalı olduğunu düşünür. Opet'in aldığı karar bunun aksini kanıtlıyor. Üstelik diğer şirketlere- en azından yan kampanyalarında- doğal hayata zarar verebilecek girişimlerden kaçınmaları konusunda bir işaret verebilir.
NOT: Az önce aldığım bir habere göre Boyner de Opet gibi kampanyasını durdurmuş. Sırada Denizbank,Yapı Kredi ve Denizbank kaldı. http://goo.gl/QKHy adresinden kampanyaya katılabilirsiniz.

Opet'in web sitesinden yayınladığı ve müşteri hizmetlerine tepki maili atanlara gönderdiği duyuru şu şekilde:

Sayin İlgili,


Oncelikle gostermis oldugunuz ilgi icin cok tesekkur ederiz. Opet olarak sosyal sorumluluk bilinci ile hareket eden, çevresel ve sosyal sorunları faaliyetlerimizin bir parçası haline getiren, tüm taraflara karşı etik ve sorumlu davranan, çevreci çalışmalarımız ile doğayı korumaya katkıda bulunan ve bu yönde kararlar alarak uygulayan bir firmayız. İstanbul Dolphinarium ile yapmış olduğumuz indirim kampanyası, en az bizim kadar duyarlı bir kitle tarafından, yunusların yaşamlarına zarar veren bir uygulamaya destek olduğu düşüncesi ile tepki gördü. Biz de bu görüşleri saygıyla karşılıyor ve akaryakıt alanlara sunduğumuz İstanbul Dolphinarium indirim kuponu kampanyamızı durduruyoruz. Çevre bilinci ile doğayı ve canlıları korumaya gösterilen hassasiyete teşekkür ederiz.

Daha detayli bilgi icin 444 6738 numarali Opet Musteri Hizmetleri'ni arayabilirsiniz.

Saygilarimizla,

Opet Petrolculuk A.S.Musteri Hizmetleri


Bu da Opet'e gönderilen metin:

Sayın yetkili,

Çevre bilinci yüksek ve doğaya saygılı bir birey olarak "Akaryakıt alana İstanbul Dolphinarium için indirim kuponu" kampanyanızı kınıyorum! Yunusların beton havuzlarda işkence çekerek bir bir intihar ettiği, ayı oynatmaktan farksız bir eğlence biçiminin çocuklarımıza aşılandığı ve terapi adı altında umut tüccarlığının yapıldığı bu tesislerle yaptığınız işbirliği, kurumunuzun ismini lekemektedir. Lütfen bu doğal hayat düşmanı kampanyaya son verin. Aksi takdirde Opet'i ömür boyu boykot edecek ve markanızı doğaya dost olmayan bir isim olarak hatırlayacağım.






3 Ağustos 2010 Salı

30 Temmuz 2010 Cuma

29 Temmuz 2010 Perşembe

Çeşm-i Cihan Ses Verdi / İsyan Sesleri Amasra’dan Yükseldi

Horonlarıyla, Sarı Yazmaları ile Geldiler

25 Temmuz 2010 Pazar günü Termik santrale karşı Amasra Etkinlikleri kapsamında Amasra’da basın açıklaması, Tarlaağzı ve Gömü Köylüleri ile buluşma ve aynı gün akşam Fuat SAKA konseriyle Bartın PLATFORMU Amasra’ya termik santral kurdurmayacağını yinelemiş, yüzlerce destekçi “YAPTIRMAYACAĞIZ” nidaları ile bakanlık ve yetkilileri göreve çağırmıştır. 11 Temmuz'da Hopa'dan yola çıkıp "KARADENİZ YAŞAM YOLCULUĞU" başlatan, Sinop’ta Nükleer’e, Gerze’de Termik Santrale, LOÇ’ta HESlere hayır diyen “Karadeniz İsyandadır Platformu” 25 Temmuz’da yolculuğun son durağı olan Amasra’ya geldiler. Platforma Cide LOÇ Vadisi Koruma Platformu üyeleri sarı yazmaları ile destek verdi. Saat 15’te Amasra’da KültürPark’ta yapılan basın açıklamasında Bartın Platformu Eş Sözcüleri Bartın Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın’ı ve Amasra Belediye Başkanı Sayın Emin Timur’un konuşmaları ardından Bartın Platformu adına Sayın Işık ELBEK, Cide LOÇ Vadisi Koruma Platformu adına Sayın Erdinç Ay ve son olarak Karadeniz İsyandadır Platformu adına Sayın Zeynep Çiğdem Bayrak konuşmalarını yaptılar. Konuşmaların özünde bunun bir çevre mücadelesinden çok yaşam mücadelesi olduğu öne çıktı.

Programda belirtildiği üzere saat 17’de Bartın Platformu bileşenleri Karadeniz İsyandadır Platformu üyeleri ile Tarlaağzı köyünde vatandaşlar ile buluştu. Grubu Tarlaağzı Köyü Muhtarı Yaşar Uçar ile Gömü Köyü Muhtarı Yaşar Kaçan karşıladı. Muhtarlar Platform üyeleri ile birlikte basına Tarlaağzı Fener bölgesinde yaptıkları açıklamalarda koşullar ne olursa olsun köylerine ve yakın çevresine Termik Santral istemediklerini ifade ettiler. Bölgenin tarım ve turizmden kendine yeten istihdamı sağladıklarını ifade eden muhtarlar termik santrale karşı yapılacak her direnişte yer alacaklarını, köylerini hiçbir koşulda terk etmeyeceklerini belirttiler. Etkinlikler saat 21’de Amasra’da başlayan Fuat SAKA konseri ile son buldu.

Bizler Bartın Platformu olarak bakanlık yetkililerini uyarıyoruz. Süreç, platformu onbinlerce kişi ile bir mitinge sürüklemektedir. Bunun için Bartın ve Amasra hazırdır. Bartın ve Amasra halkı Bartın’da termik santrale HAYIR demektedir. Firma ve bakanlık bu niyetlerinde direndikleri sürece Bartın PLATFORMU olarak bizler de mücadeleyi yurt çapında yaygınlaştıracak, firma termik santral sevdasından vazgeçinceye kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Platform bileşenleri dün olduğu gibi Amasra’da turizmin geleceğini düşünerek termik santral ile mücadele etmektedir, edecektir.
Bartın PLATFORMU
“Amasra'ya' yapılacak bir termik santralin çevreye, insan sağlığına ve Bartın ekonomisine zararlı olacağını düşünen kurum ve kişileri bir araya getiren” kurumsal yapı Bartın PLATFORMU’dur. Bartın PLATFORMU Hema ve Batı Karadeniz AŞ’nin Bartın sınırları içine kurmayı planladığı termik santrale karşı Bartın’da yaşamı savunan, yaşam alanlarını tehdit eden her türlü faaliyetin karşısında duran bir birlikteliktir. Platform siyasiler üstü bir yapı sergilemekte, yapılan mücadeleyi siyasi çatışmaların malzemesi yapmak isteyenlerin karşısında da etkinlikleri ile net duruşunu Bartın halkı ile paylaşmaktadır. Bartın Platformu, Çevre ve Orman Bakanının sunmuş olduğu 6 kriterin hiçbirini Bartın sınırları içinde bilimsel ve teknik bakımdan uygun görmemektedir. Farklı siyasi görüşlerden, kamu kurumu niteliğinde sivil toplum kuruluşu yöneticilerinden, muhtarlardan,sendika, oda ve derneklerin temsiliyeti ile yürütülen termik santrale karşı mücadele ulusal ve uluslar arası kurum ve kuruluşlar ile birçok platformdan destek almaktadır.

27 Temmuz 2010 / Bartın

27 Temmuz 2010 Salı

21 Temmuz 2010 Çarşamba

EKO IQ'nun 4. sayısı çıktı


BM Vakfı Danışmanı Dr. Yasemin Biro:“TÜRKİYE TEMİZ ENERJİ CENNETİ OLABİLİR”

EKOIQ’nun 4. sayısı çıktı!
(Bayinizden İstemeyi Unutmayın)

· Geleceğin Akıllı ve Yeşil Kentleri Dosyası (IBM,General Electric ve Siemens Uygulamaları)
· IFC’nin EKOIQ’ya özel demeci: Yeni Küresel Sürdürülebilirlik Normları Ocak 2011’de Açıklanacak
· EKOIQ Sürdürülebilirliğin ve Raporlamanın Geleceği konusundaki Amsterdam Konferansında : Raporlar İşe Yarıyor, Ama Gidilecek Çok Yol Var!

Türkiye’nin ilk “Yeşil İş ve Yaşam” dergisi EKOIQ’nun Temmuz – Ağustos 2010 sayısı çıktı. Bu sayının ana dosyasını Akıllı ve Yeşil Kentler Oluşturuyor. IBM, Siemens ve General Electric bu konuyla ilgili neler yapıyor? Birleşmiş Milletler’in özel finansman kurumu IFC’nin EKOIQ Dergisine özel demeci ve sürdürülebilirlik raporlamasının önder kurumu GRI’nin Amsterdam konferansı da ayrıntılı işlenen konulardan.

Kocaeli Sanayi Odası Büyük İşletmeler Çevre Ödülü sahibi Bilim İlaç, 2009 Yılı Sürdürülebilirlik Raporu yayınlanan Eczacıbaşı Topluluğu, İstanbul Sanayi Odası Çevre Dostu Ürün Ödülünü alan bir KOBİ olan Stepphen ve eko – ekonomi…

Büyük kitap zincirlerinde, gazete ve dergi bayilerinde satışa sunulan EKOIQ, ayrıca internette, www.idefix.com ve www.kitapyurdu.com adreslerinden de temin edilebiliyor.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...