25 Mart 2010 Perşembe

Ormanımızı savunmaya


Plastik Poşete Hayır

Yeşiller Partisi, plastik torbaların kullanımını sınırlandıran veya yasaklayan yasal düzenlemelerin yapılması için bir imza kampanyası başlattı.

“İnsan eliyle yaratılmış derin bir ekolojik kriz içindeyiz. Küresel ısınma, türlerin yok olması, sağlığımızı tehdit eden çevre sorunları hep büyük bir krizin parçaları. Çözüm için birinden veya bir yerden başlamak zorundayız. Günlük hayatımızda belki de hiç düşünmeden kullandığımız plastik poşetler de bu krizi yaratan kirleticilerden bir tanesi. Beş dakikalığına kullandığımız bir plastik poşet doğada çözünmeden en az 500 yıl kalıyor. Kullanıp çöpe attığımız bu poşetler yeryüzünü kaplıyor, denizleri ve okyanusları dolduruyor, her türlü canlının yaşam alanını yok ediyor, insan sağlığına zarar veriyor. Şirketler ve süpermarketler sadece karlarını düşünüp plastik poşetleri sorumsuzca dağıtmaya devam ediyorlar. Pek çok duyarlı insan bu poşetleri kullanmak istemese de seçeneksiz kalıyor, çoğunluk ise plastik poşetleri bilinçsizce almaya ve kullanmaya devam ediyor. Doğaya daha fazla zarar vermeye hakkımız olmadığını ve dünyanın birçok yerinde yasaklanan plastik taşıma poşetlerinin ülkemizde de bir an önce yasaklanmasını talep ediyoruz ve bunun için gerekli yasal düzenlemelerin en kısa zamanda yapılması istiyoruz. Bu amaçla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, milletvekillerini ve hükümeti harekete geçmeye çağırıyoruz.” http://www.plastikposetehayir.com/

24 Mart 2010 Çarşamba

Kamuda Yeşil Yakalılar

Türkiye’de özel sektörde ve kar amacı gütmeyen kuruluşlarda doğrudan çevre faaliyetlerde istihdam edilenleri, yani yeşil yakalı olarak adlandırabileceğimiz çalışanların sayısını tam olarak bilemesek de, kamu kurum vekuruluşlarındaki çevresel istihdam ile ilgili veriler 1997 yılından itibaren yıllık olarak derleniyor.
TÜİK tarafından açıklanan son verilere göre 2008 yılında kamu kurum ve kuruluşlarında çevresel faaliyetlerde istihdam edilen çalışan sayısı 7557. Bu personelin yüzde 67'si sadece çevresel faaliyetlerle ilgili işlerde çalışırken, yüzde 33'ü diğer faaliyetlerin yanısıra çevresel faaliyetleri de yürütüyor. Çevresel faaliyetlerde çalışan personelin yüzde 65’i yüksekokul ve üzeri, yüzde 22’si lise ve dengi okul mezunu. Bu personelin yüzde 75’i erkek ve yüzde 25’i kadın. 1997’den beri sürekli artan personel, 2005 yılında 14 bin beşyüz kişiye ulaşmış ama son yıllarda yarı yarıya azalmış. Bu azalışın nedenleri arasında 2005 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kapatılması ve yürüttüğü hizmetlerin İl Özel İdareleri’ne devri ve 2007 yılında Tarım Bakanlığı İl Müdürlükleri’nde çalışanların sayılmaması bulunuyor. 2008 yılına yansıyan azalışta rol oynayan faktörler arasında İl Özel İdareleri’nin o yıl içinde KÖYDES (Köy Altyapısını Destestekleme) projesi yapmamış olması ve kamu kurumlarının dönemsel ihtiyaçlarına göre çevresel isthidamın azalıp artması var. Sağlıklı bir çevrede yaşamanın altyapı koşullarının sağlanması, iklim değişikliğinin etkilerinin araştırılması, seragazı emisyonlarının azaltılması ve temiz ve yenilenebilir enerjilerin geliştirilmesi ve yaygın kullanımın sağlanması için kamu kurum ve kuruluşlarındaki çevresel istihdamın artması gerekiyor.

Devletlerin gelişmişlik düzeyleri, ekonomik ve organizasyonel yapıları arasındaki farklılıklar yüzünden Türkiye’de kamu sektöründeki çevresel istihdamı diğer ülkelerinki ile karşılaştırmak çok anlamlı olmasa da fikir vermesi açısından bazı Avrupa ülkelerinin çevresel istihdamın kamudaki ve toplam istihdam içindeki payından bahsetmek yerinde olabilir.


Bu çerçevede önemli bir dinamik olarak da AB ile yürütülen müzakerelerde Çevre faslının açılmasını sayabiliriz. Türkiye’nin, AB çevre müktesebatını etkin bir biçimde uygulayabilmesi için tüm düzeylerde idarî yapıların kapasitelerini kuvvetlendirilmesi, iç yapının uyarlanması ve ilave personelin istihdam edilmesi gerekiyor. Türkiye ile aynı zamanda katılım müzakerelerine başlayan Hırvatistan’ın, AB çevre müktesebatını uygulamak için hazırladığı Eylem Planı’nda, 2009 itibariyle yetkili ulusal bakanlıklar kadrolarının (2006 ile karşılaştırıldığında) yüzde 58, diğer ilgili kurumlar yüzde 23, denetim hizmetleri yüzde 29, illere yerleştirilen yeni örgütsel birimlerin yüzde 68 oranında arttırılacağı belirtiliyordu.6 ürkiye bu çapta bir kadro artışı açıklamasa da son elişmeler, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın ilave
stihdam yaratacağını gösteriyor. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, AB ile müzakerelerde çevre
faslının 21 Aralık 2009’da açılması nedeniyle Çevre Bakanlığı’nda bir reorganizasyona gidileceğini ve
Çevre İdaresi Başkanlığı kurulacağını açıkladı. Bu doğrultuda 800 kişinin işe alınacağı ve bu
personelin denetim, ölçüm ve ruhsatlandırma gibi konularda görev yapacağı belirtildi.7 Diğer yandan
2008 yılının sonunda Türkiye’de de etkileri görülmeye başlayan küresel ekonomik krizin etkilerini
hafifletmek için, hükümet tarafından açıklanan önlemlerin arasında açıklanan istihdam paketi
çerçevesinde 120 bin kişinin, ağaçlandırma, erozyon kontrolü çevre düzenlemesi gibi işlerde
istihdamını hedefleniyordu fakat bu konuda herhangi bir adım atılmadı.
Kamuda Yeşil Yakalılar başlıklı araştırma notunun tamamına www.betam.bahcesehir.edu.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

17 Mart 2010 Çarşamba

EKOIQ’nun 2. sayısı çıktı!

Türkiye’nin ilk “Yeşil İş ve Yaşam” dergisi EKOIQ’nun 2. sayısı çıktı. Derginin Mart-Nisan sayısının ana dosyalarından biri Yeşil Ulaşım. Dosya kapsamında hem dünyada hem de Türkiye’de hibrid ve elektrikli araçların gelişimiyle ilgili yakası açılmadık bilgiler yer alıyor.

Derginin ikinci ana dosyasını ise Yeşil Etiketler oluşturuyor. Tüm dünyada sayıları 300’ü aşan yeşil sertifikaların ele alındığı dosyada, etiketlendirme kurumları, yöntemleri, tarihsel evrimleri geniş b ir şekilde ele alınıyor. Dosyanın diğer bir ilginç sorusu ise hangilerinin güvenilir, hangilerinin ise “anlamsız” ve greenwash olduğu yönünde…

İki ayda bir yayınlanan derginin bu sayısında, eski Turkcell CEO’su, şimdinin yenilenebilir enerji yatırımcısı Muzaffer Akpınar’la kapsamlı bir söyleşi yer alıyor.

Derginin bu sayısının bir diğer konuğu ise Victor Ananias. Buğday Derneği bünyesinde Türkiye’ye organik tarımı öğreten kişilerden biri olan Ananias, ekolojik üretimin artık nasıl bir kazanç kapısı olduğunu da gözler önüne seriyor.

Dergide ayrıca, güneş enerjisinin geleceğinden Yeşil IT ile nasıl tasarruf yapılabileceğine; dünyanın en zengin 10 yeşil yatırımcısından Yeşil Ekonominin ilkelerine; Karbon Saydamlık Projesinden petrol kartellerinin Amazonlardaki insanlık suçlarına kadar birbirinden yeşil ve merak uyandırıcı konular da bulunuyor.

Büyük kitap zincirlerinde satışa sunulan EKOIQ, ayrıca internette, http://www.idefix.com/ ve http://www.kitapyurdu.com/ adreslerinden de temin edilebiliyor.


8 Mart 2010 Pazartesi

Haftanın Yeşil Gündemi

Çevre Ödülleri

Akdeniz Üniversitesi Çevre Hizmet Ödülleri, her yıl 22 Nisan “Dünya Günü”nde, Türkiye, Antalya ve Akdeniz Üniversitesi ölçeklerinin yanı sıra Bilim Hizmet ve Özel ödül kategorilerinde, bir önceki yıl içinde çevre değerlerinin korunması ve geliştirilmesine hizmet etmiş kişi, kurum ve kuruluşlara veriliyor. 2009 yılı içinde Türkiye, Antalya ve Akdeniz Üniversitesi ölçeklerinde çevre ve ekoloji değerlerinin korunması ve geliştirilmesine hizmet etmiş kişi, kurum ve kuruluşlar hakkında hazırlayacağınız öneri dosyalarınızı 2 Nisan 2010 Cuma günü saat 17:00’’ye kadar Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne ulaştırabilirsiniz. www.akdeniz.edu.tr/akcam/cho/cho.htm


Yaşayan Bahar Kampanyası

Havaların ısınmasıyla Afrika’dan Avrupa’ya doğru göç eden Leylek, Kırlangıç, Ebabil ve Guguk Kuşu gibi baharın habercisi kuşlar doğaseverler tarafından gözlenmeye başlandı. Yaşayan Bahar Kampanyası, tüm doğaseverleri göçmen kuşların dönüşünü kutlamaya davet ediyor. Kampanyanın Türkiye temsilcisi Doğa Derneği, Leylek, Kırlangıç, Ebabil ve Guguk Kuşunu gözleyerek deneyimlerinizi “www.springalive.net” adresindeki Yaşayan Bahar web sitesinde paylaşmanızı bekliyor. Doğa Derneği Eğitim Koordinatörü Burcu Arık, “Yaşayan Bahar, Türkiye dahil 36 ülkede uygulanan geniş katılımlı bir kampanya. Katılmak için baharın habercisi olarak bilinen Leylek, Kırlangıç, Ebabil ve Guguk Kuşlarını gözlemlemek ve gözlemi www.springalive.net adresindeki web sayfasına kaydetmek gerekiyor” açıklamasını yaptı.
Politik Ekoloji


Politik Ekoloji Seminer Programı 6 Mart Cumartesi Beyoğlu Yeşil Ev’de başladı. Sezgin Ata’nın vereceği seminerler Mart ayı boyunca her Cumartesi 3 saat olarak yapılacaktır. İll haftanın konusu: Ekolojik Krize ve Nedenlerine Genel Bir Bakış (Ekolojik Krizi bu kadar önemli kılan nedir? Ekolojik krizin nedenleri Teknoloji veya Kalkınma Mı? Yoksa Aşırı Nüfus veya Aşırı Tüketim Mi? Hiyerarşi, Tahakküm ve Kapitalizmin Ekolojik Krizle ilgisi nedir? ) TARİH: 6-13-20-27 Mart 2010 Cumartesi
SAAT: 13:00-16:00 YER: Yeşil Ev, İstiklal caddesi Balo sokak 21/1 Beyoğlu – İstanbul
www.yesilev.info


Nehirler Özgür Aksın


27 Şubat 2010 Cumartesi

Haftanın Yeşil Gündemi

İstanbul’un akciğerleri kurtuldu

İstanbul Toprak Koruma Kurulu, geçen yıl Kuruldaki Ziraat Mühendisleri Odası ve TEMA temsilcilerinin karşı oylarına rağmen, İstanbul Büyükçekmece, Küçükçekmece, Çatalca, Tuzla ve Şile ilçelerinde bulunan toplam 8.240 hektar arazinin, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile tarım dışı amaçla kullanılmasına izin vermişti. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nın da 1 Mayıs 2009‘da bu kararı onaylaması üzerine, ZMO tarafından iptal ve yürütmenin durdurulması istemiyle yargı yoluna başvurulmuştu. Tarım arazisinin yok edilmesine, İstanbul 6. İdare Mahkemesi "dur" dedi.

Madenciliğin Yaşam Alanlarına Etkileri

Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), 27-28 Şubat 2010 tarihlerinde 3.Bileşenler Kurultayı’nı, İzmir Tepekule Sergi ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştiriyor. Ana teması “Madenciliğin Yaşam Alanlarına Etkileri" olan Kurultay’da “Yaşam Savunucuları” ödül töreni, belgesel gösterimi ve panel düzenlenecek. Av. Arif Ali Cangı’nın kolaylaştırıcılığındaki panelde, TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası Y.K. Başkanı Cemalettin Küçük, TBMM Madencilik Sektörü Sorunlarını Araştırma Komisyonu temsilcisi, Yeşil Artvin Derneği’nden Av. Bedrettin Kalın ve ekoloji hareketleri temsilcileri söz alacak.

Yasa var, uygulayan yok.

Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Merkezi’nce 23 Şubat’ta Mersin’de düzenlenen Çevre Konferansı’nda yürürlükteki Çevre kanunu ve mevzuatları ile çevre sorunları tartışıldı. 81 ilin 47 sinden birer temsilcinin katıldığı konferansta AB standartlarına uyumlu çok sayıda yenilik ve değişimler oluştuğunu, yasaların olduğunu ama bunların uygulama ve denetiminde aksamalar olduğu vurgulandı. Genel Başkan Mustafa Göktaş, "Denetim elemanı eksiği oldukça çok. Yasalar var. Uygulama zayıf. Uygulamada aksaklıklar var. Mevzuatı yanlış değerlendiren, yanlış kavrayan, bilgi kirlenmesine yol açanlar var. Bunların hepsi zamanla aşılacaktır. Ama olan yiten giden çevresel değerlerimize olacaktır. Sağlıklı yaşam alanlarımızın yok olmasına seyirci kalmamalıyız.”açıklamasında bulundu.

25 Şubat 2010 Perşembe

Dünyanın ilk on çevre düşünce kuruluşu


Kaynak:
THE THINK TANKS AND CIVIL SOCIETIES
PROGRAM 2009
THE GLOBAL “GO-TO THINK TANKS”
James G. McGann, Ph.D.
Director
Think Tanks and Civil Societies Program
International Relations Program
University of Pennsylvania

24 Şubat 2010 Çarşamba

20 Şubat 2010 Cumartesi

Haftanın Yeşil Gündemi

HES karşıtı mücadele Facebook’ta

ARTVİN ve ilçelerindeki hidroelektirk santrallarına (HES) karşı mücadele edenler, Facebook’ta bir grup kurdu.“Artvin ve ilçelerinde bulunan doğa harikası nehirlerimiz ve vadilerimiz tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Köylerimizde bulunan tüm derelere 150 civarında beton santral kurulacak ve dereler artık akmayacak. Vadilerdeki nesli tükenmekte olan canlılar ölecek, endemik bitkiler yok olacak, kısacası, tarihimiz, çocukluğumuz, yarınımız Artvin'imiz yok olacak. Sorumluluk herkesin sırtında. Geç değil...” diyen Artvinliler, herkesi harekete geçmeye çağırıyor.

Fransa’da 9 saatlik nükleer eylem

FRANSA’dan Rusya’ya gönderilmek istenen uranyumu durdurmak isteyen 3 Greenpeace eylemcisi, uranyum zenginleştirme tesisinde eylem yaptı. Eylemciler, Fransa’nın Triscatin şehrinde, Rusya’ya gönderilecek olan içi uranyum dolu kargoyu demiryolunda bloke ettiler. “Rusya Çöplük Değil” yazan bir pankart açan 3 eylemci, kendilerini uranyum zenginleştirme tesisinin kapısına zincirledi. Dokuz saat süren eylem, polisin son eylemciyi de almasıyla son buldu.Kaynak: http://nukleer.greenpeace.org/

Geleceğimiz Erimesin

İKLİM değişikliğine Karşı TEMA ve TURMEPA’nın yurt çapında eğitim araçları ve ekipleriyle 3 yılda 810.000 kişiye ulaşmayı hedeflediği eğitim çalışmaları devam ediyor. TEMA Eğitim Tırı ve Turmepa Eğitim Teknesiyle gönüllü ekipler, 3 yıl boyunca 81 il ve çevre ilçelerde iklim değişikliği konusunda bizi bekleyen tehditlerle ilgili bilgi verecek, toplum olarak yapılması gerekenler konusunda bireyleri bilinçlendirmek üzere eğitimler gerçekleştirecek. 22 Şubat’a kadar, mobil eğitim aracı İstanbul-Şişli’deki Cevahir Alışveriş Merkezi’nde olacak. www.tema.org.tr ve www.turmepa.org
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...