Greenpeace ve Avrupa Yenilenebilir Enerji Birliği (EREC), 2 Kasım 2009 Pazartesi günü İstanbul’da düzenledikleri çalıştayda, “Enerji [D]evrimi - Sürdürülebilir Bir Türkiye için Enerji Yol Haritası” raporunu kamuoyuyla paylaştılar. Tüm gün süren oturumların ilkinde Greenpeace Uluslararası Yenilenebilir Enerji Direktörü Sven Teske ve Greenpeace Akdeniz Enerji ve İklim Kampanyası sorumlusu Hilal Atıcı, Enerji [D]evrimi raporunu açıkladılar. Raporda, 2050 yılına kadar iki muhtemel senaryo karşılaştırması yapılıyor. İlk senaryoda, mevcut eğilim ve politikalar devam ederse 2005-2050 yılları arasında Türkiye’de enerji sektöründen kaynaklanan kişi başına salım miktarı ikiye katlanacak ve elektrik üretim maliyetleri yüzde 50 oranında artış gösterecek. Diğer dikkat çeken bir nokta da 2050 yılında ulaşım sektörü %33’lük bir payla Türkiye’nin toplam salımlarının en büyük kaynağı haline gelmesi. Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği politikalarının ön planda olduğu Enerji [D]evrimi senaryosuna göre ise, kişi başına salımlar 1,1 tona düşürülüyor ve maliyetlerde kısa vadede küçük bir artışın ardından 2 sent daha ucuz bir ortalama maliyetle elektrik üretiliyor. Senaryo, enerji ve ulaşım sektörlerinde nasıl salım azaltımı yapılabileceğine ve Türkiye’nin enerjisinin 21. yüzyılın ilk yarısı boyunca nasıl sürdürülebilir bir şekilde yönetilebileceğine yönelik iddialı, ayrıntılı ve gerekli bir plan sunuyor. Raporda ele alınan başlıklar şöyle 1) İklimi korumak 2) Enerji [D]evrimini gelişmekte olan ülkelerde gerçekleştirmek 3) Enerji [D]evrimi 4) Enerji kaynakları ve arz güvenliği 5) Geleceğin enerji arzı senaryoları 6) Türkiye Enerji [D]evrimi senaryosundaki temel sonuçlar 7) Politika önerileri.
Türkiye’nin Enerji [D]evrimi senaryosunun geleceğe dönük tahminlerinden bazıları şöyle:
- Türkiye enerji sektöründen kaynaklanan karbondioksit salımlarını 2050 yılına kadar 1990
seviyesinin %18 oranında aşağıya çekiyor. İklim kampanyası sorumlusu Atıcı, sektörler arasında en fazla salım yapanın ve salım yapmanın en zor olduğu sektörün enerji olduğunu belirtti.
- Türkiye’de Uluslararası Enerji Ajansı’nın verilerine dayanarak hazırlanan referans senaryoda dahi ekonomik olmaması nedeniyle nükleer enerji bulunmuyor.
- 2050 yılına gelindiğinde, ülke elektriğinin %84’ü yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilecek. Birincil enerji talebinin %59,4’lük kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılanacak.
Rapor, Türkiye’nin düşük karbonlu ekonomiye geçiş yapabilmesi ve temiz enerji üretebilmesi için fosil yakıtlar ve nükleer üzerindeki kamu teşviklerinin kaldırılması, bunun yerine yenilenebilir enerjiler üzerindeki alım garantisinin ve AR-GE çalışmalarının güçlendirilmesi, Avrupa Birliği’nin toplam birincil enerji arzı içindeki yenilenebilir enerji payına yönelik hedeflerin (2020 yılına kadar %20) yasal olarak benimsenmesini öneriyor.
Kopenhag iklim müzakerelerine 30 gün kala kamuoyuna sunulan raporda, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun Türkiye’nin Kopenhag’da müzakere edeceği emisyon salım azaltımının artıştan yüzde 11’lik bir oran olarak vermesine karşın Greenpeace, Türkiye’nin, 2020 yılına kadar sadece enerji sektöründe bile beklenen artışı yüzde 25 oranında azaltabileceğini öngörüyor.
Türkiye’nin Enerji [D]evrimi senaryosunun geleceğe dönük tahminlerinden bazıları şöyle:
- Türkiye enerji sektöründen kaynaklanan karbondioksit salımlarını 2050 yılına kadar 1990
seviyesinin %18 oranında aşağıya çekiyor. İklim kampanyası sorumlusu Atıcı, sektörler arasında en fazla salım yapanın ve salım yapmanın en zor olduğu sektörün enerji olduğunu belirtti.
- Türkiye’de Uluslararası Enerji Ajansı’nın verilerine dayanarak hazırlanan referans senaryoda dahi ekonomik olmaması nedeniyle nükleer enerji bulunmuyor.
- 2050 yılına gelindiğinde, ülke elektriğinin %84’ü yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilecek. Birincil enerji talebinin %59,4’lük kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılanacak.
Rapor, Türkiye’nin düşük karbonlu ekonomiye geçiş yapabilmesi ve temiz enerji üretebilmesi için fosil yakıtlar ve nükleer üzerindeki kamu teşviklerinin kaldırılması, bunun yerine yenilenebilir enerjiler üzerindeki alım garantisinin ve AR-GE çalışmalarının güçlendirilmesi, Avrupa Birliği’nin toplam birincil enerji arzı içindeki yenilenebilir enerji payına yönelik hedeflerin (2020 yılına kadar %20) yasal olarak benimsenmesini öneriyor.
Kopenhag iklim müzakerelerine 30 gün kala kamuoyuna sunulan raporda, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun Türkiye’nin Kopenhag’da müzakere edeceği emisyon salım azaltımının artıştan yüzde 11’lik bir oran olarak vermesine karşın Greenpeace, Türkiye’nin, 2020 yılına kadar sadece enerji sektöründe bile beklenen artışı yüzde 25 oranında azaltabileceğini öngörüyor.
Raporun tümüne ulaşmak için :
http://www.greenpeace.org/turkey/press/reports/enerji-d-evrimi
http://www.energyblueprint.info/
http://www.greenpeace.org.tr/