30 Mayıs 2020 Cumartesi
Wikipedia'da Yeşil Maddeler
https://tr.wikipedia.org/wiki/A%C4%9Fa%C3%A7kakan_(dergi)
31 Ekim 2014 Cuma
Avrupa Yeşilleri 7-9 Kasım'da İstanbul'da
12 Aralık 2012 Çarşamba
11. Yeşil Diyalog Toplantısı
10:00 – 11:00 Açılış ve Kayıt
Arif Ali Cangı, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş sözcüsü
Sevgi Mutlu, Yeşil Düşünce Derneği
11:00 – 12:30 Paralel Oturumlar
A) Erman Topgül (Sokak Bizim Derneği)
“İnsan odaklı sokak, canlı sokaklar, bisikletlilerden/yayalardan oluşan ulaşım, insani ölçekte kent”
B) Eşkonuşmacılar: Meltem Şendağ (Zumbara) ve Aytaç Timur (Yeryüzü Derneği)
“Takas ekonomisi, zaman bankası ve toplum temelli tarım uygulamaları”
C) Defne Koryürek (Slow Food Fikir Sahibi Damaklar)
“Gıdaya sahip çıkmak, hayatta kalabilmek, beslemek ve beslenmek için kurduğumuz yeni ittifaklar”
12:30 – 13:00 Ara
13: 00 – 16:00 Ana oturum “Yerel Yeşil Politika Deneyimleri”
Yeşil Yerel Yönetimler
Monica Vana, Avusturya Yeşil Partisi üyesi, Viyana Belediye Meclisi üyesi, Yeşil Meclis Üyeleri Ağı Koordinatörü
Michalis Tremopoulos Yunanistan Yeşil Partisi üyesi, eski AP Milletvekili
İkbal Polat, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi üyesi
16:00 – 16:30 Ara
16:30 – 18:30 Paralel Atölyeler
A) Yerel yönetimlere katılım. Moderatör: Ahmet Aşıcı
“Doğrudan demokrasinin yerel yönetimlerde uygulama örnekleri ve öneriler”
B) Kent ve iklim değisikliği. Moderatör: Ümit Şahin
“Kentte iklim değişikliği mücadelesi; kazanımlar, iyi örnekler ve öneriler”
C) Kırsal sürdürülebilirlik. Moderatör: Durukan Dudu
“Kırsalda yaşamın ve üretimin küçük çiftçi lehinde sürdürülebilirliği”
25 Kasım 2012 Pazar
11 Ekim 2012 Perşembe
Heybeliada'da Güz Pikniği
15 Ağustos 2011 Pazartesi
17 Ocak 2011 Pazartesi
Balkanlar'da Yeni Yeşil Düzen Mümkün mü?
3 gün süren konferansa Avrupa Parlamentosu Yeşil Parti milletvekilleri, UNDP temsilcileri,
15 ülkeden yeşil parti ve çevre hareketi temsilcileri, Democratic Renewal of Macedonia Partisi yetkilileri, Makedon Tarım Bakanlığı ve Enerji Ajansı’ndan yetkililer, Balkan ülkeleri üniversitelerinden öğretim üyeleri, AB temsilcileri, organik tarım ve turizm dernekleri temsilcilerinden oluşan 200 kişilik bir grup katıldı. Konferans, 2009 yılında Selanik’teki Balkan Yeşilleri Konferansı, 2010 Ekim ayında Heinrich Böll Hırvatistan Ofisi tarafından düzenlenen 'Business as Unusual' ve Bulgaristan’daki “Yeşil İşler” Konferanslarının devamı niteliğinde düzenlendi. Türkiye, Yeşiller Partisi Dış İlişkiler Koordinatörü ve İTÜ öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Ahmet Atıl Aşıcı ile Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nden araştırma görevlisi Barış Gençer Baykan tarafından temsil edildi.
1929’daki ekonomik bunalımının ardından ABD’de Roosevelt tarafından uygulanan New Deal (Yeni Düzen) programına atıfla 2008’de yaşanan ekonomik ve ekolojik krize bir cevap olarak Yeşil Yeni Düzen kavramı ortaya atılmıştı. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından yayınlanan Yeşil Yeni Düzen raporu tartışmayı uluslararası toplumun gündemine taşımıştı. Konferansta 20 yıl gibi bir sürede Sovyetler Birliği’nin yıkılması, pazar ekonomisine geçiş ve Avrupa Birliği üyeliği süreçlerinden geçen Balkan ülkeleri için Yeşil Yeni Düzen’in uygulanabilirliği tartışıldı.
Devamı için TIKLAYINIZ
2 Haziran 2010 Çarşamba
Yeşiller Partisi 1. Olağan Büyük Kongresi
Haftalardır yogun bir hazırlık süreci yasayan Yesiller Partisi bu ilk kongresiyle kurulus dönemini sonlandıracak ve seçilmis ilk Parti Meclisi'ni olusturacak. Kurulus sırasında Kurucular Kurulu içinden bir MYK ve es sözcüler seçen partide böylece ilk kez yeni üyelerin de katılacagı bir genel merkez yönetimi olusacak. Yeni MYK ise PM içinden seçilecek. Kongre bütün yurttasların, konukların ve basının katılımına açık olacak.
Kongreden bir gün önce Avrupa Yesil Partisi ile birlikte bir de uluslararası konferans düzenleniyor. Aralarında Avrupa Yesil Partisi Es Sözcüsü Monica Frassoni'nin de bulundugu Avrupalı Yesiller Cumartesi günkü bu konferansta konusma yapacak ve Kongre'ye konuk olacaklar.
5 Haziran Cumartesi günü Ataç Sokak No: 11 Kızılay adresindeki Doga Rezidans Oteli'nde yapılacak olan “Yeni Bir Düzen, Yesil Bir Düzen” başlıklı konferansta demokratiklesme, AB, tarım, enerji ve yesil ekonomi politikaları tartısılacak. Ingilizce-Türkç e çeviri yapılacak olan konferansın programı söyle:
AVRUPA YESIL PARTISI – TÜRKİYE YESILLER PARTISI ORTAK KONFERANSI – 5 HAZIRAN 2010, CUMARTESI, ANKARA, DOGA REZIDANS OTELI - PROGRAM
14:00-14:30 Açılış Konuşmaları - Bilge Contepe, Hüseyin Güngör, Monica Frassoni, Anne de Boer
14:30-15:30 Yisil Yeni Düzen Issizlige bir çare olabilir mi? Ahmet Atıl Asıcı, Süleyman Yılmaz, Yesiller Partisi
16:00-17:00 Demokratiklesme ve Türkiye’nin AB Süreci Monica Frassoni, Avrupa Yeşil Partisi Essözcüsü, Yüksel Selek, Yesiller Partisi
17:00-18:00 Çifte krize karşı alternatif tarım ve enerji politikaları Ümit Sahin, Hakan Ozan Erzincanlı, Yesiller Partisi (İngilizce-Türkç e çeviri yapılacaktır .)
Yesiller Partisi
Sekreterya - Beyoglu Yesil Ev: Istiklal cad. Balo sok. No:21 Kat:1 Beyoglu - IstanbulTel: (212) 244 77 80
www.yesiller. org
26 Mayıs 2010 Çarşamba
Yeni Bir Düzen, Yeşil Bir Düzen- Avrupa Yeşil Partisi – Türkiye Yeşiller Partisi
Uluslararası Yeşiller Toplantısı
Yeni Bir Düzen, Yeşil Bir Düzen
5 Haziran 2010, Ankara
Doğa Rezidans Oteli, Ataç Sokak No: 11 Kızılay
PROGRAM
14:00-14:30
Açılış Konuşmaları
Bilge Contepe - Hüseyin Güngör, Yeşiller Partisi Eşsözcüleri
Monica Frassoni, Avrupa Yeşil Partisi Eşsözcüsü
Anne de Boer, Groenelinks, Yeşil Doğu-Batı Diyaloğu Koordinatörü
Evridiki Theopemptou, Akdeniz Yeşilleri Ağı Koordinatörü
14:30-15:30
Yeşil Yeni Düzen işsizliğe bir çare olabilir mi?
Ahmet Atıl Aşıcı, Yeşiller Partisi Uluslararası İlişkiler Koordinatörü
Süleyman Yılmaz, Yeşiller Partisi
15:30-16:00 Kahve Arası
16:00-17:00
Demokratikleşme ve Türkiye’nin AB Süreci
Monica Frassoni, Avrupa Yeşil Partisi Eşsözcüsü
Yüksel Selek, Yeşiller Partisi
17:00-18:00
Çifte krize karşı alternatif tarım ve enerji politikaları
Ümit Şahin, Yeşiller Partisi
Hakan Ozan Erzincanlı, Yeşiller Partisi
25 Mart 2010 Perşembe
Plastik Poşete Hayır
“İnsan eliyle yaratılmış derin bir ekolojik kriz içindeyiz. Küresel ısınma, türlerin yok olması, sağlığımızı tehdit eden çevre sorunları hep büyük bir krizin parçaları. Çözüm için birinden veya bir yerden başlamak zorundayız. Günlük hayatımızda belki de hiç düşünmeden kullandığımız plastik poşetler de bu krizi yaratan kirleticilerden bir tanesi. Beş dakikalığına kullandığımız bir plastik poşet doğada çözünmeden en az 500 yıl kalıyor. Kullanıp çöpe attığımız bu poşetler yeryüzünü kaplıyor, denizleri ve okyanusları dolduruyor, her türlü canlının yaşam alanını yok ediyor, insan sağlığına zarar veriyor. Şirketler ve süpermarketler sadece karlarını düşünüp plastik poşetleri sorumsuzca dağıtmaya devam ediyorlar. Pek çok duyarlı insan bu poşetleri kullanmak istemese de seçeneksiz kalıyor, çoğunluk ise plastik poşetleri bilinçsizce almaya ve kullanmaya devam ediyor. Doğaya daha fazla zarar vermeye hakkımız olmadığını ve dünyanın birçok yerinde yasaklanan plastik taşıma poşetlerinin ülkemizde de bir an önce yasaklanmasını talep ediyoruz ve bunun için gerekli yasal düzenlemelerin en kısa zamanda yapılması istiyoruz. Bu amaçla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, milletvekillerini ve hükümeti harekete geçmeye çağırıyoruz.” http://www.plastikposetehayir.com/
19 Aralık 2009 Cumartesi
Yeşil Diyalog: Demokratikleşme Sivilleşme ve AB
AB Parlamentosu Yeşiller milletvekili Ska Keller konuşmasına başladı. AB içinde demokratikleşme sorunları yaşadığımız doğru. Kopenhag'da iklim zirvesi boyunca polisin hareket kabiliyetini arttırmak için özel kanunlar çıkarıldı. Politikacılar, siyasi partiler korku politikası güdüyor.Örneğin Türkiye ile korkutuyorlar. İnsanlar demokrat doğmaz. Devam eden bir süreçtir demokratikleşme. Sürekli mücadele vermek zorundasınız. Günah keçileri yaratılıyor. İtalya'da bunu görüyoruz göçmenler konusunda. Türkiye'de yeni bir anayasa demokratikleşme için, açılımın devam etmesi için elzemdir . Türkiye'de ve AB'de demokratik açılıma ihtiyaç var. AB bir barış projesi olarak doğdu ama kapitalist bir projedir.
Kapatılan Demokratik Toplum Partisi milletvekili Sabahat Tuncel, partilerinin yoğun gündeminden dolayı katılamadı. Alevi Bektaşi Federasyonu'ndan İbrahim Karakaya: AB konusunda aleviler için ne anlama geldiğini çok tartıştık. Yayılmacı, emperyalist bir yanı var Avrupa'nın ama demokrat, hukuki kazanımların Avrupası da var. Üç kimliğim var. Aleviyim, kürdüm ve sosyalistim. Diyanet'in 11 Bakanlık'tan daha fazla bütçesi vardır. Türkiye demokrasi güçlerin Diyanet konusunda bir söylemi olması lazım. Zorunlu din derslerinin kalkması konusunda da mücadele verilmiyor. AİHM'de kazanılmış dava var. Aleviliğin sünnileştirilmiş bir formunun müfredata girmesi söz konusu. Madımak Oteli'nin müze olması, alevi köylere cami yapılması konusunda yeterli destek göremiyoruz. Dışımızdaki ezilmişlerin yanındayız. Özellikle son iki yıldır demokrasi güçleriyle beraber mücadele veriyoruz. AB'de federasyonlarımız var. AB parlamentosuna taleplerimizi iletiyoruz. AB'de yaratılan demokratik değerlerle buluşmak Türkiye için önemlidir. Hukuk devleti değerleri alevi felsefesine aykırı değildir. 72 millete aynı nazarla bakıyoruz. Alevi felsefesi doğayı kutsar.Munzur suyu bizim için kutsaldır. İnancımızdan dolayı oranın balığı yemezdik. 8 tane barajla doğamız yok edilmek isteniyor.
Moderatör Ümit Şahin: İlk turda AB konuşuldu. İkinci turda Kürt açılımına eğilebiliriz. DTP'nin kapatılması demokratikleşme umudumuzu kırdı. Söz Oya Baydar'da. Türkler, Kürtler, Aleviler kendi bölgesinde.En az yaptığımız şey birbirimizin hakkını savunmak. Bunu kimse beceremiyor. Kürt, Kadın, Çevre sorununa yıllarca devrim olur düzelir diye baktık.Sorunu yüreğinde duymak gerekiyor. Farkındalığımız az. Pandoranın kutusu açıldı. Bugün konuştuğumuz şeyleri 8 yıl önce konuşamazdık. 70'te Türkiye halkları yazdığım için 7,5 yıl ceza aldım. Anayasal yurttaşlık talep etmek zorundayız. Kürt hareketini anlamak zorundayız. Çözüm zor olacaktır ama konuşacağız, tartışacağız.Sonuna kadar Anayasa değişikliğini, Anayasal yurttaşlığı,Türkiyeli kimliğini savunmaktan korkmamalıyız. Ska Keller: DTP'nin Meclis'te kalmasını önemli buluyorum. Kürtleri ve diğer grupları barış sürecinde bir aktör olarak görmek gerekiyor. %10 seçim barajının kaldırılması gerekiyor ki temsil genişlesin. İbrahim Karakaya: Alevi açılımı bizim istediğimiz yönde gitmiyor ama kamuoyunda tartışılmasını önemli görüyoruz. Birlikte yaşam kültürünü öne çıkarmamız lazım. Anadolu'da birlikte yaşama geleneği vardır.
12 Mayıs 2009 Salı
Alman Yeşilleri seçim stratejisini belirledi
Almanya’da siyasi partiler eylül ayında yapılacak genel seçimler için hazırlıklara başladı. Birlik 90/Yeşiller Partisi, Berlin’de düzenlediği kongreyle seçimlerde izleyeceği stratejiye şekil veren ilk parti oldu.
Birlik 90/ Yeşiller Partisi, Federal Parlamento’da yer alan en küçük muhalefet partisi olduğu için genellikle bu partiden gelen öneri ve talepler, diğer muhalefet gruplarına oranla parlamentoda büyük etki yaratamıyor. Ancak Birlik 90/ Yeşiller ittifakı için bu, mücadeleden vazgeçmeye bir neden değil. Eylül ayında yapılacak genel seçimlerin partileri için heyecan verici olduğunu belirten Birlik 90 /Yeşiller Partisinin seçim kampanyaları yöneticisi Steffi Lehmke, genel seçimler için önemli hedefler belirlediklerini söylüyor. Hedef Liberalleri geride bırakmakPartinin en önemli hedefleri arasındaysa şu an Federal Parlamentodaki en büyük muhalif grubunu oluşturan Hür Demokrat Parti'yi geride bırakmak yer alıyor. Lehmke:“Biz ülkedeki en etkili üç siyasi güçten bir olacağımıza, buna başaracağımıza inanıyoruz. Bu seçimlerde dört ya da beş milyon seçmen kazanacağımıza inanıyoruz.”Ancak asıl soru bu hedefe nasıl ulaşılacağı. Zira Yeşiller'i diğer partilerden farklı kılan; ağırlıklı politikasını çevre korumanın oluşturduğu dönemler geride kaldı. Artık her parti çevreciArtık her parti, programında iklim korumaya yer verir oldu. Yeşiller Partisi bu bilincin yerleşmesinde kendine haklı bir pay çıkarıyor olsa da partinin geçmişteki bu öncü konumu, bu yılki seçmenleri kazanması için yetecek mi? Birlik 90/ Yeşiller Partisi'nin Eş Başkanı Cem Özdemir’in bu soruya yanıtı “kesinlikle evet!” Özdemir, buna örnek olarak da Yeşiller Partisi'nin, nükleer enerjiye karşı sergiledikleri kararlı duruşu veriyor.
“Seçim günü oyunu Yeşiller Partisi’ne verenler, nükleer enerjiden vazgeçileceği yönünde bir garanti de almış oluyor. Diğer partilerdeyse bunun garantisi yok. Bu durumda nükleer enerjiden vazgeçileceğine dair kararın yeniden gözden geçirilmesi hatta bu sürecin uzatılması bile mümkün. Bunun sonucunda da daha fazla nükleer atık sahibi olacağız.”
Hem ekonomi hem ekoloji
Ekonomi ve ekoloji Yeşiller Partisi için birbirine zıt iki kavram değil. Mali kriz sürecinde parti, doğal kaynakların gözetildiği adil bir ekonomi ve sosyal politikaya ağırlık veriyor. Yeşiller Partisi'nin seçim programının odak noktasını oluşturan bu konuya detaylı bir şekilde yer veriliyor. Özdemir:
“Bu programımızda yer alan ve iklim, eşitlik ve eğitim alanlarına yapılacak yeni yatırımlarla; bir milyon kişiye yeni iş sözü veriyoruz. Örneğin alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesiyle bu mümkün olabilir.”
Birlik 90/ Yeşiller Partisi için eğitim, sosyal politikalar ve temel hakların korunması da en az çevre koruma politikaları kadar önemli. Partinin Eş Başkanı Claudia Roth’un üzerinde önemle durduğu bir başka konu da göçmenlerin topluma daha iyi uyum sağlayabilmeleri için atılacak adımlar. Roth:
“Toplumumuzda çok kültürlü demokrasiyi biçimlendirmek istiyoruz. Bununla kastettiğimiz, vatandaşlığa geçişi kolaylaştırmak, göçmenlere nihayet yerel seçimlere katılıma hakkı tanımak ve mültecilerden korunmak değil de onları korumak istiyoruz. ''
Cem Özdemir ve çok kültürlü toplum
Yaklaşık altı ay önce Yeşiller Partisi, Claudia Roth’un yanına Türk kökenli Cem Özdemir’i Eş Başkanlığa seçerek, çok kültürlü toplum anlayışına verdikleri önemi kendi sıralarından başlayarak ortaya koymuştu. Parti için önemli olan bir diğer konu da kadın-erkek eşitliği. Yeşiller Partisi içinde kadın ve erkeklerin aldığı görevler bu yüzden her zaman denk tutuldu. Partinin üst yönetim kadrolarında kadınların yer alması da Yeşiller için istisna değil bir gelenek. Yeşiller Partisi'ni diğerlerinden farklı kılan bir başka özelliğiyse parti tabanına geniş söz hakkı tanınması. Örneğin hafta sonundaki kongrede de partililerden gelen programla ilgili yaklaşık bin iki yüz değişiklik önerisi masaya yatırılacak. Parti kendi içinde uzun tartışma ve değerlendirmelere açık ancak olası yeni bir koalisyon hükümetine ortaklık etme düşüncesi şu an için ikinci planda. Partinin Eş Başkanı Claudia Roth:
„Yeşiller olarak seçim sürecine tamamen bağımsız giriyoruz, Sosyal Demokratlar-Yeşiller ortaklığı dönemindeki gibi, herhangi bir partiyle ortaklık projemiz yok.“
Hangi parti Yeşiller'e yakın?
Yeşiller Partisi’nin kendisine en yakın bulduğu parti Sosyal Demokratlar. Ancak Birlik 90/ Yeşiller Partisi, seçim öncesinde herhangi bir olası ittifak modeli belirlemek istemiyor. Birçok Yeşiller mensubu, dört yıldır sürdürdükleri muhalefet konumundan sıyrılarak tekrar iktidar sıralarına oturmak istese de bu yolda temel siyasi konumlarından ödün vermeye niyetli de görünmüyorlar.