Ekoloji Kolektifi, Özgür Üniversite tarafından düzenlenen 2013 Bahar Dönemi
Seminerleri bünyesinde, "Yirmibirinci Yüzyılda Komün, Devrim, Ekoloji" konulu
seminerler gerçekleştirecek.
İstanbul Özgür Üniversite'de (http://www.ozguruniversite.org/), 27 mart'ta başlayacak 1
Mayıs hariç her Çarşamba gerçekleşecek 'Yirmibirinci
Yüzyılda Komün, Devrim, Ekoloji' başlıklı seminerlerin programı şöyle
YİRMİBİRİNCİ
YÜZYILDA KOMÜN, DEVRİM, EKOLOJİ
Gözün gördüğü, bedenin
dokunduğu mesafeler daralıyor. Yirminci yüzyıl devrimcisi için hedef netti, işçi
sınıfı proletaryanın iktidarını toplumsallaştıracaktı ve sarp ve uzun bir yoldan
bunu yapabilirdi. Yirmi birinci yüz yıl devrimleri ise hala iktidarı
toplumsallaştırmak, onu sönümlendirmek için çabalıyor. Ama artık, iklim
değişikliği, gıda krizi, yok olan suların altında özgürlükçü bir dünya hayaliyle
didinerek bunu yapmaya çalışıyor. Yapacak şeyler için ise vakit yok, ama ne
olacaksa hemen yapmalı. Bunu bir acelecilikle değil; toplumsal praksisin
dehlizlerine dalarak yapmalı. Özgürleşme ve eşitlik pratikleri arasında ard
sıralılık kovalamadan, eş anlı bir dönüşüm için, burjuva değerlerinin içinde
hayatı dönüştürmeye çalıştığımızı bilerek yol alıyoruz. Bunun için
ekososyalistlerin mücadelesi ne bir başlangıç, ne bir son. Ekolojik krizin
kuşatıcılığı sadece dünyanın biyolojik düzeniyle ilgili bir kargaşa yaratmıyor.
Bu kaos ortamı içinde, tüm canlılarla dayanışma, türlerin ve cinslerin
eşitsizliklerinin ötesine geçen bir eşitlik talebi, yıkıcı bir politikanın
imkanları üzerine düşünmeyi gerektiriyor. Bunun için yukarıdan ve üstten siyaset
üretmenin tekilliği ve iktidarı karşısında, yeryüzünün ayaklarını hisseden bir
çoğulluğa ihtiyacımız var. Bu çoğulluğun acımasız bir teknisyenlik siyaseti
olmadığını hissediyoruz. Yeni bir toplum mühendisliğine soyunmak, gündelik
siyasete laf üretmek değil derdimiz. Gündeliği yıkıcı kılarken insanlık
tarihinin tüm sıkışmasını içimizde taşıyoruz. Bu taşkın halinin yaratacağı
felsefi, politik olanaklar toplumsal sorumluluklar kadar kişisel sorumluluklar
yüklüyor. Akıl hocası değiliz hayatın. Ekolojik yıkımın sonuçlarıyız ve tüm
sonuçları berhava etmek demek aynı zamanda var olma biçimimiz olan bu sistematik
yıkıcılığımızla da hesaplaşmayı gerektiriyor. Bu gereklilik, dostluğu,
dayanışmayı ve ortaklaşmayı üretecek derinliklere inmek demektir. Bunun için tüm
bir seminer programı boyunca bir yandan toplumsallığımızla hesaplaşırken yeni
bir dünya arayışının pratikleri içinde nasıl var olmaya çalıştığımızı da işaret
ederek gündelik ve siyasal mücadelenin neresinde durmaya çalıştığımızı
katılımcılarla birlikte anlamak ve dünyayı değiştirmek istiyoruz.
Program
1.
Ekososyalizm ve Ekolojik Devrim:
Hande Atay - Stefo Benlisoy
- 27 Mart
2. Ekolojik Kriz Karşısında Yeni Bir Hukuk Aramak
:Ilgın Özkaya Özlüer - Alp Tekin Ocak - 3
Nisan
3.
Yeşil Kapitalizme Yanıtlar:Planlı Ekonomik Küçülme:
Ethemcan
Turhan - 10 Nisan
4.
Ekoloji Mücadelesinde Sınıfsal Dönüşüm: Özneler, Yapılar ve
Hareketler: Fevzi Özlüer - Cömert Uygar Erdem
- 17 Nisan
5. Toprak Gaspı, Gıda ve İklim Krizine Karşı
Gıda Egemenliği:Olcay Bingöl - Arca Atay- 24
Nisan
6. Ekolojik Yıkımın Kent
Hali:Hatice Kurşuncu - Gökhan
Bilgihan - 8 Mayıs
7.
Kır ve Kentte Kadın:Ecehan Balta - Bengi
Akbulut- 15 Mayıs
8. Kapitalistleştirme Ekseninde Enerji
Krizi ve Türkiye'de Su Mücadelesi:Emre Baturay Altınok - Yakup
Okumuşoğlu - Bora Sarıca - 22 Mayıs
9. İklim Değişikliği,
Yeni Devrimler ve İklim Adaleti:Stefo Benlisoy - Fevzi
Özlüer- 29 Mayıs