1 Mart 2013 Cuma

Bir çevre mücadelesi nasıl başarılı olur?


Dönüp dolaşıp bunu tartışıyoruz. Hangi savlarla, neyi hedefleyerek, hangi araçları kullanarak ve kimlerle ittifak yaparak başarılı olur bir çevre mücadelesi? Maalesef her toplumsal sorunda olduğu gibi burada da tek bir cevap ya da derdimize derman olacak tek bir reçete yok. Uzak ve yakın tarihimizde, dünyada ve Türkiye’de onlarca başarı/kazanım hikayesi var. Doğa tahribatının durdurulduğu, alternatif ve sürdürülebilir seçeneklerin hayata geçtiği veya toplumun/toplumun bir kesiminin bakış açısının değiştiği zamanlardan bahsedebiliriz.

Bir çevre mücadelesinin ne kadar yaygınlaştığını çeşitli yollarla ölçebiliriz. Kamuoyu anketlerinde çevre mücadelesine desteğin oranı, sokak eylemlerine katılanların sayısı, mücadelenin coğrafi yaygınlığı, siyasi elitten gelen destekler, farklı katmanların mücadeleye sunduğu imkanların artması, medyadaki görünürlülük vb. Son zamanlarda ise online (çevirimiçi) imza kampanyası platformlarının artması (Change.org / imza.la/  imzakampanya.com) ve çevre örgütlerinin kendi imza kampanyalarını yürütmeye başlamaları ile birlikte “imza sayısı” da önemli bir gösterge haline gelmeye başladı. İmza kampanyaları yeni tartışmaları tetikleyecek gibi duruyor çünkü özellikle Change.org’un Türkiye’de faaliyete başlaması ve bir kısım toplumsal mücadelenin online kamapanyacılığın metodlarını da benimsemesi ilgiyi bu alana çevirdi. Blogda yazdığım bir yazıda kurumsal imza kampanyalarından bireysele, matbu kampanyalardan da çevrimiçi kampanayalara geçişin söz konusu olduğu iddia etmiştim. Change.org  Doğu Avrupa ve Batı Asya Direktörü  Dr. Uygar Özesmi ile imza kampanya platformu hakkında bir söyleşi yapmış ve değişimin online aktivizm ile gelip gelmeyeceğini konuşmuştuk. Gündüz Vassaf Radikal’de yazdığı son yazısında  saniyelik imza eylemlerinin yurttaşları edilgenliğe ittiğini öne sürüyor.  Öte yandan da toplumsal hareketler ve iletişim alanındaki metodolojiler de sosyal medyayı da analizlerine nasıl dahil edeceklerini tartışıyor. Örneğin Thorson ve arkadaşlarının Information, Communication and Society dergisinde 2013 başında yayınladıkları makalede Occupy hareketi ile ilgili olarak Youtube ve Twitter’da ne tür bilgi ve videoların nasıl dolaşıma girdiğini araştırmış.

Sözü  Hayvan Hakları Yasası ve Tabiatı Koruma Yasası’na karşı verilen mücadelelerinin karşılaştırılmasına getirecektim ama giriş fazla uzadı. Yazının devamı bu konu üzerine olacak.


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...