Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) etiketlenmesi konusunda dünyada farklı rejimler uygulanıyor. Ülkelerin biyoteknoloji ye yaklaşımları, ihtiyati tedbir uygulamalarını hayat geçirişileri, çevre ve sağlık politikaları ve gıda kültürü farklı etiketleme rejimleri doğuruyor. AB ülkelerinde, Çin, Japonya ve Avustralya’da GDO’lu gıdaların etiketlenmesi zorunluyken ABD’de etiketleme yok. 6 Kasım 2012'de Kaliforniya’da yapılacak referandumda evet oyu fazla çıkarsa ile ABD’de ilk defa bir eyalette GDOlu gıdalar etiketlenecek. Bu yıl 20 eyalette etiketleme inisiyatifleri başarısızlığa uğramış. 2007 yılında Barack Obama da başkanlık kampanyası sırasında seçildiği taktirde GDO’ların etiketlenmesini yasalaştıracağını söylemiş. Haziran 2012’de California Right to Know (Kaliforniya Bilme Hakkı) örgütü topladığı 972,126 bin imza ile genetiği değiştirilmiş bitkilerden ve hayvanlardan üretilen gıdaların etiketlenmesini ve doğal gıda olarak reklamının yapılmasının yasaklanmasını isteyerek referandumun yolunu açtı.Toplanan imzalar referanduma gitmek için gereken imza sayısının neredeyse iki katıydı. Genetiği değiştirilmiş mısır, soya,şekerpancarı ve pamuk ABD’de tatlandırıcılarda, katkı maddelerinde ve yağlarda yoğun olarak kullanılıyor. Dünyanın en büyük GDO üreticisi olan Amerika’da Mellman tarafından yapılan araştırmada toplumun yüzde 93’ü GDOlu ürünlerin etiketlenmesinden yana. Etiketleme konusunda saflar belirli. Tüketici ve çevreörgütleri, organik çiftçiler ile büyükçiftçiler, gıda şirketleri ve tarımsal biyoteknoloji şirketleri karşı karşıya.
Organic
Consumers' Association, Nature's Path, The Institute for Responsible Technology,The California Democratic Party, The Green
Party of California gibi örgüt ve partiler yurttaşların gıdalarında ne olduğunu
bilme hakkı ve GDO’ların sağlığa olan olumsuz etkileri doğrultusunda
etiketlemeyi savunuyor. Monsanto, Pepsico, Bayer, Syngenta,Kraft, Coca-
Cola,Heinz ve Unilever gibi şirketler de tüketiciye ek maliyet ve bürokrasi
getireceği gerekçesiyle etiketlemenin gereksizliğini iddia ediyor. Başka çok az
konuda böylesine açık ve şeffaf bir karşı karşıya gelmeye rastlayabiliyoruz.
Etiketlemeye evet ve hayır diyen kuruluşların kampanyalara yaptığı bağışlar eyaletin
İçişleri Bakanlığı’nca denetleniyor. 3 Kasım itibariyle evetçilere 8 milyon 700
bin dolarlık bağış yapılırken hayır kampanyası 45 milyon 600 bin dolarlık bağış
toplamış. Aradaki farkı anlamak için yukarıdaki destekçi listesine bakmak
yeterli. Kaliforniya ABD’nin en büyük tarım üreticisi eyalet ve en büyük nüfusa
sahip. Bu iki özellik GDO eyaletteki halk oylamasını ABD için de önemli bir
hale getiriyor. Uzmanlar Kaliforniya’da GDO etiketlemesine evet çıkması halinde
bunun tüm ülkeye yayılması ihtimalini dile getiriyorlar çünkü gıda şirketleri bu
eyalette ikili bir paketleme ve dağıtım sistemi
kurmak zorunda kalacaklar.
http://www.yesilgazete.org/blog/2012/11/08/kaliforniya%E2%80%99da-firsat-kacti-gdo%E2%80%99lu-urunler-etiketlenmeyecek/
Dr. Barış Gençer Baykan
Bahçeşehir Üniversitesi-Betam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder