Çevre
sorunlarının üstesinden gelmenin bir yolunu da çevre eğitimini tabana yaymak ve
yaygınlaştırmak. Bundan herkes hemfikir olsa da çabalar her zaman sistematik
olmuyor. Şirketler, STK’lar, bireyler çocuklara
çevre eğitimi vermek için okullara koşuyor ama çoğu bilimsellikten uzak bir
reklam faaliyeti olarak kalıyor. Öğrencilerden önce eğitimcileri bu konuda
eğitmek daha önemli. Milli Eğitim Bakanlığı ve TEMA Vakfı imzaladıkları süresiz
bir protokolle 2 yıldır öğretmenlere Ekolojik Okuryazarlık eğitimi veriyorlar. Bu
yılki eğitim 6-17 Ağustos 2012 tarihlerinde 24 ilden 40 ilköğretim okulu ve 36
ilden 60 okul öncesi olmak üzere toplam 100 öğretmenin katılımıyla gerçekleşiyor.
Eğitimin amacı çocukların doğayla yeniden ilişki kurmalarını sağlayabilecek
yolları öğretmenleriyle birlikte keşfetmek. Öğrencilerinin ekolojik olarak
sürdürülebilir topluluklar inşa etmek ve bu toplulukların devamlılığını
sağlamak için hayati önem taşıyan değerleri, bilgi ve becerileri kazanmalarına
yardım edebilmeleri için öğretmenlerle 2 haftalık bir program uygulanıyor.
Eğitime
katılmak isteyen adaylar MEB’in öğretmen portalında başvurularını yapıyor. Önce
okul müdürleri, sonra il veya ilçe milli eğitim müdürü başvuruları onaylıyor . MEB
Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Mesleki Gelişimi Destekleme
Grup başkanı Nezir Ünsal açılış konuşmasında öğretmenlerden 1300 civarı başvuru
aldıklarını ve adayların eğitime katılmak için kulis faaliyeti bile
yürüttüklerini anlattı. TEMA Vakfı
Eğitim Bölümü başkanı Burcu Meltem Arık, 2011 yılındaki ilk eğitimde lise ve
ilköğretim öğretmenleri ve müdürleri ile çalıştıklarını ancak bu sene ise bir
dil birliği oluşturmak adın katılımı okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinden
oluşturduklarını belirtti.
MEB’in
bir hizmet içi eğitim olarak planlanan programda sırasında işlenen derslerden
bazıları şöyle: Ekolojinin Temel İlkeleri, Toprak Sorunları, Türkiye’nin Doğası
ve Biyoçeşitlilik, Toprak Etiği, Permakültür Tasarım İlkeleri,Enerji ve
Ekolojik Okuryazarlık, Temel Eğitimde Çevre Eğitimi. Program sadece teorik
derslerle sınırlandırılmamış doğa etkinlikleri, atölye çalışmaları ve belgesel
gösterimleri ile zenginleştirilmiş.
Öğretmenlere
ayrıca Ernst Callenbach’ın Ekoloji Rehberi, David R. Montgomery’nin Toprak’ı,
Hikmet Birand’ın Anadolu Manzaraları, Bill Mc Kibben’in Düünya’sı, Halil Güngör’ün
Atasözleri ile Tarım, Tuğba Can’ın Meşe Ağacı Olur Musun?’u, WorldWatch’un
Dünyanın Durumu 2011 ve EKOIQ, Naturelife ve Bilim Çocuk dergilerinden oluşan
bir set veriliyor. Öğretmenlerin aldıkları eğitimi okullarında uygulamaları,
seminerler vermeleri ve sınıfta öğrencileriyle gerek oyunlar gerekse kitaplar
vasıtasıyla öğrencilerin ekolojik okuryazar olmalarını desteklemeleri,
gelecekte alınan kararların ve atılan adımların insan-doğa çatışmasını artıran
bir yönde değil doğayla uyumlu bir yaşam yönünde atılmasını sağlamaları
bekleniyor.
Eğitimi
verecek kadro şu isimlerden oluşuyor: Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr.
Gelengül Haktanır, TEMA Vakfı Bilim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Koray Haktanır,
Prof. Dr. Kani Işık, Prof. Dr. Engin Türe, Hacettepe Üniversitesi’nden Doç. Dr.
Ufuk Özdağ, Bilgi Üniversitesi’nden Dr. Zeynep Kılıç, Dr. Cezmi Saday, Doğa
Koruma Merkezi’nden Bahtiyar Kurt, Slow Food’dan Defne Koryürek, WWF
Türkiye’den Ayça Aksoy, Permakültür Enstitüsü’nden Selen Akhuy, TEMA Vakfı
Eğitim Bölüm Başkanı Burcu Akyüz, Program Geliştirme Koordinatörü Gökçen Hazen,
Minik TEMA Koordinatörü Mine Çelik.
Eğitime
katılmak isteyen adaylar MEB’in öğretmen portalında başvurularını yapıyor. Önce
okul müdürleri, sonra il veya ilçe milli eğitim müdürü başvuruları onaylıyor . MEB
Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Mesleki Gelişimi Destekleme
Grup başkanı Nezir Ünsal açılış konuşmasında öğretmenlerden 1300 civarı başvuru
aldıklarını ve adayların eğitime katılmak için kulis faaliyeti bile
yürüttüklerini anlattı. TEMA Vakfı
Eğitim Bölümü başkanı Burcu Meltem Arık, 2011 yılındaki ilk eğitimde lise ve
ilköğretim öğretmenleri ve müdürleri ile çalıştıklarını ancak bu sene ise bir
dil birliği oluşturmak adın katılımı okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinden
oluşturduklarını belirtti.
Eğitim
Yalova’da Karaca Arboretum’da gerçekleşiyor. Hayrettin Karaca’nın 1974 yılında çalışmalarına başladığı ve 1980'de kurduğu Türkiye'nin ilk özel Arboretum'un amacı, ağaç ve odunsu bitki türlerinin varlığını sürdürmesi için bir gen merkezi gibi çalışarak bunların üremesine ve uygun şartlarda yayılmasına olanak sağlamak.
Barış Gençer Baykan
Araştırma Görevlisi Dr.
Bahçeşehir Üniv.-BETAM
Barış Gençer Baykan
Araştırma Görevlisi Dr.
Bahçeşehir Üniv.-BETAM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder