Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) sivil toplum-kamu ilişkileri, yasal ve mali ortam, sivil topluma aktarılan kaynaklar, yönetişim, uluslararası ilişkiler konularını inceleyen bir sivil toplum izleme raporu hazırladı. 11 Ocak 2012’de kamuoyuyla paylaşılan rapor Türkiye’de ilk defa hazırlanan bir sivil toplum izleme çalışması. 2000-2010 dönemini kapsayan çalışma 4 eksen üzerinde düşünülmüş.1) Yasal Çalışmalar 2) Uluslararası İlişkiler 3) Kurumsal Kapasite ve 4) Araştırma. Her bir bölüme dair mevcut durum ve öneriler için http://www.tusev.org.tr/userfiles/image/Izleme%20Raporu_web.pdf adresine bakabilirsiniz. Benim ilgimi, sivil toplum–üniversite ilişkileri ve sivil toplumla ilgili yapılan
Rapora gore 2002-2010 arasında dernek ve vakıflarla ilgili 264 tez çalışması yapılmış. Üniversiteler son yıllarda gönüllülük, toplumsal duyarlılık veya sosyal sorumluluk programları geliştirerek öğrencilerini ve çalışanlarını STK’larda gönüllülük yapmaya teşvik ediyorlar fakat üniversite bünyesinde sivil topluma yönelik çalışam merkezlerin sayısı sınırlı. TÜSEV, üniversitelerdeki öğrenci kulüplerinin desteklenmesini ve üniversite ve STK’ların daha çok deneyim paylaşmasını öneriyor. akademik çalışmaları inceleyen “Araştırma” başlığı çekti.
Çevre alanında nasıl bir STK- Üniversite işbirliği sorusuna yanıt ararken bu rapordan da yola çıkarak şunları söyleyebiliriz.
1) Çevre STK’ları üzerine araştırma yapmak istediğinizde karşınıza çıkacak ilk sorun yeterli veri olmamamsıdır ki sorunu diğer alanlarda da görmek mümkün. Çevre STK’ları -kurumsallaşmış, ulusal bazı çevre STK’larını dışarıda bırakırsak- kendi organizasyonel veya mali yapıları, çalışanları ve üyeleri (gönüllü ve destekçileri) üzerine bilgileri tasnif etmemektedirler. Örneğin,
Türkiye’de 2000 yılında kaç kişi çevre STK’sına üyeydi, 2010’da kaç kişi üye veya üyelerin sosyo-ekonomik düzeyleri nedir, hangi illerde yaşamaktadırlar diye bir araştırma yapmayı düşünsek elimizde güvenilebilecek veri olmadığını görürüz.
3) Çevre STK’ları, yerel veya ulusal olsun yürüttükleri faaliyetlerde bilimsel bilgiye sıkça ihtiyaç duyuyorlar. Termik santralin yarattığı kirlilik, balıkların üreme boyları, tarımsal kimyasalların toprağa ve suya etkisi gibi bir çok alanda bilimsel bilgi kullanmak durumundalar. Ayrıca, üniversitelerin ürettiği bilgileri toplumun anlayacağı dile çevirmenin önemi özellikle yerel çevre STK’larının sıklıkla vurguladıkları bir konu. Araştırma bulgularını medya kanalıyla topluma ve STK’ların kullanımına iletmek için de uygun mekanizmaların düşünülmesi gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder