Her türden toplumsal hareketi (çevre-kadın- barış vb.) bir otobüs yolculuğuna benzetirim. Bir noktadan başka bir noktaya varmaya çalışan ama aslında hiç bitmeyen bir otobüs yolculuğuna.Önüne sürekli yeni yollar, yeni engeller çıkan bir yolculuk. Bir hak kazandık, savaşı durdurduk, bir dereyi kurtardık dediğiniz anda karşınıza çıkan başka bir mücadele gibi. Aslolan hareketin -yolculuğun- kendisidir.
Yolculuğun güzergahı merkezden belirlenir ama yerel acentelerden gelen talepler de dikkate alınır. Kimi uzun ama emin yolu seçer, kimi de kısa ama sancılı olanı. Bazı yolculuklar da işbirliği yapılır bazısında rekabet. Bazı hareketler tekel olur, başkalarına yer bırakmaz, bazıları da bir araya geldikçe güçlenir ve hedefine daha yakınlaşır.
Hareketin lideri otobüsün şöförüdür. İyi şöför güven verir. Zorlu yollarda otobüsü de yolcuları da korumayı ilke edinmiştir, hedefe sağ salim varmak da önemlidir. Yolları avucunun içi bilmelidir, yeni yollara girdiğinde de tecrübeleri ve içgüdüleri ona yol gösterir. Yedek şöför de o toplumsal hareketin lider adayıdır. Günün birinde direksiyona geçmek için çalışır.Muavin ise yolculara yani hareketin üyelerine veya destekçilerine yardım etmek, yolculuklarını en rahat şekilde yapmalarını sağlamak için vardır. Hareketin sessiz neferidir, yaptığı hor görülür ama onsuz da yolculuk kaos olur. Lider ile üyeler arasındaki koordinasyonu sağlar.
Yolculara gelince. Otobüs her zaman dolmaz. Bazen boş gider ama yine de sefere çıkması gerekir çünkü atalet hareketi öldürür. Yolcular çoğunlukla ilk durakta binerler ama otobüs yol aldıkça ara duraklardan da yolcu çıkar.Toplumsal harekete katılmanın olduğu gibi yolculuğa çıkmanın da maliyeti vardır. Kimi firma kaliteyi kimi düşük ücreti öne çıkarır. Firma vardır yolcularıyla birlikte bir aidiyet geliştirmeye çalışır ki uzun yıllar beraber gidilip gelinsin. Firma vardır bir güleryüzü, kolonyayı çok görür. Yolcular o zaman birer ikişer ayağı keser, başka yolculuklara meylederler. Yolcuların birlik olup şöförü değiştirdikleri görülmüştür. Aslında tek tip yolcu da yoktur. Kimi hızlı gidilmesini savunur, kimi de yavaş ve güvenli bir şekilde hedef varılmasını. Molayı gereksiz görenler, molasız olmaz diyenler.
Toplumsal hareket yolcusu kalmasın, kalkıyor.