28 Eylül 2010 Salı

WWF Türkiye 3. Köprüye itiraz dilekçesini verdi


WWF-Türkiye 3. Köprü İtiraz Gerekçeleri


1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı (ÇDP)’ında 3. Köprü Projesi’nin yapımına imkan tanımak amacıyla yapılan plan notları değişikliği ve 3. Köprü Projesi’nin halihazır haritalara işlendiği bir ulaşım planı niteliği taşıyan 1/25.000 Ölçekli Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul 3. çevre yolu ve bağlantı yolları dahil) planı, 1 Eylül 2010’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde askıya çıkarılarak bu konudaki gündemi yeniden hareketlendirmiş ve 1 Ekim Cuma günü sona erecek olan itiraz sürecini başlatmıştır.


İnsanların doğa ile uyum içinde yaşadığı bir gelecek kurmak için çalışan ve ülkemizin önde gelen doğa koruma kuruluşlarından biri olan WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisince 17.06.2010 tarihinde onaylanarak 01.09.2010 tarihinde askıya çıkarılan 1/25.000 Ölçekli Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul 3. çevre yolu ve bağlantı yolları dahil) planına aşağıdaki nedenlerle itiraz etmektedir.


WWF-Türkiye, itiraz dilekçisini ilgili kuruma yönlendirmiştir. Siz de itiraz dilekçelerinizi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Şehir Planlama Müdürlüğüne hitaben gönderebilirsiniz.

İstanbul’un elde kalan son doğal alanlarının tam ortasından geçen 3. Köprü ve bağlantı yolları, iki kıtayı birbirine bağlayan noktada yer alan uluslararası öneme sahip orman ekosistemlerinin, nadir fundalıklar ve diğer habitatların bütünlüğünü parçalayacak ve milyonlarca yaşlı ağaç başta olmak üzere diğer bitki ve canlı türünün ve genetik kaynaklarımızın kaybına yol açacaktır. Doğal yaşam ortamlarının, yapılacak yol ağıyla daha küçük parçalara bölünmesi, insanı doğadan ve sağlıklı yaşamdan daha da uzaklaştıracak, doğal afetleri arttıracaktır. Oysa ülkemiz, başta Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi olmak üzere birçok uluslararası sözleşme ile tüm insanlık ve gelecek kuşaklar adına biyolojik çeşitliliğimizi korumayı taahhüt etmiştir.
Köprü ve bağlantı yolları için yapılacak kamulaştırma işlemi sonucunda hattın geçeceği bölgede 680 ha doğal sit alanı, 931 ha tarım alanı ve 2,5 milyondan fazla ağaç barındıran 1453 ha’lık orman alanı tamamen yok olacaktır. Elde kalan tarım alanları da yapılaşma ile hızla yitirilecek; gıda güvenliğimiz olumsuz etkilenecektir. İstanbul ormanlarının adım adım yok olması, yüzlerce yıldır tutulmuş olan karbonun serbest kalmasına ve karbon emisyonlarının artmasına yol açarak iklim değişikliğinin tetiklenmesine neden olacaktır. “Sıfır Ormansızlaşma”nın hedeflendiği bir dünyada sürdürülebilir ulaşım alternatifleri yerine, köprü ve bağlantı yollarının, elde kalan ormanlarımızın yok olmasını hızlandıracak şekilde konumlandırılması ulusal iklim stratejisiyle de çelişmektedir.
İçme suyu havzalarından geçecek olan Otoyol, küresel iklim değişikliği ve kuraklıktan giderek daha fazla etkilenecek olan İstanbulluların temiz su temini imkanlarını tehdit etmektedir. İçme suyu havzalarının otoyollar ve kentleşmenin kirletici etkisiyle kullanılamaz hale gelmesi, temiz suyu içme teminini daha da zorlaştıracak, yakın ve uzak akarsuların İstanbul’a taşınması projelerinin çevresel maliyetleri ise daha büyük olacaktır.
2. köprü örneğinde yaşandığı gibi yasa dışı yapılaşma tehditi ile karşılaşıcak; orman niteliğini kaybettiği gerekçesiyle bu alanların orman sınırları dışına çıkarılması yönünde baskılar artacaktır. 2B alanları, özel ormanlar ve tarım alanları bu süreçten ilk etkilenecek olan yerlerin başında gelmektedir. Örneğin, Anadolu Yakası’nda TEM Otoyolu’nun geçtiği bölgede, orman niteliğini yitirdiği gerekçesiyle 11.856 hektar alan orman sınırları dışına çıkarılmıştır. 3. köprü ve bağlantı yolları güzergahı da kentsel gelişmeyi aynı şekilde olumsuz etkileyecek; mutlak surette korunması gereken alanların plansız yapılaşma işgaline uğraması kaçınılmaz olacaktır. Nitekim, emlak sektöründe bu beklentinin yarattığı hareketlenme şimdiden yaşanmaktadır.

Planların kademeli birlikteliği ilkesi doğrultusunda üst ölçekli plan kararlarına uygun olarak hazırlanması gereken bu plan ölçeği itibariyle hala yürürlükte olan 1980 tarihli 1/50.000 ölçekli İstanbul Nazım İmar Planına aykırıdır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...