29 Mart 2009 günü yapılacak seçimlere sadece 13 gün kaldı. Projeler, politikalar, suçlamalar, dosyalar havada uçuşuyor. İstanbul/Beşiktaş’ta oy kullanacak bir seçmen olarak adayların ilçede çevre adına neler yaptıklarını gözlemlemeye ve neler yapacaklarını kestirmeye çalışıyorum. Bunu sistematik bir bir biçimde nasıl yapabileceğimi düşünürken Doğa Derneği’nin doğayı en iyi koruyacak belediye başkanını belirlermek için hazırladığı on maddelik liste aklıma geldi. Aşağıda bulabileceğiniz listedeki soruları, Beşiktaş’ı yönetmeye aday olanlara göndermenin ve cevaplarını Yeşil Gündem’de yayınlamanın uygun olacağını düşündüm. 2 Mart’ta listeyi ve ricamı, e-posta ile şu adaylara yolladım: AKP’den Sibel Çarmıklı, CHP’den İsmail Ünal, DSP’den Ayfer Atay, MHP’den Cennet Süzer ve solun ortak adayı adayı Erdal Karayazgan. Sibel Çarmıklı ve Erdal Karayazgan, ilgilendiğim için teşekkür edip, listedeki sorulara yanıtlarını hazırlayıp en kısa zamanda göndereceklerini söylediler. Diğer adaylardan iletiyi aldıklarına veya soruları cevaplayacaklarına dair henüz bir yanıt gelmedi. İlk izlenimim özellikle çevre konusunda yerel politikacıların kendilerinden rant fırsatları dışında bir şey talep edilmelerine alışkın olmadıkları yönünde. Tabii adaylara e-posta ile ulaşmak, ulaşan e-postanın kendilerince cevaplanacağını düşünmek ve kampanya sürecinin en sıkışık zamanında sorulara tek tek yanıt vermelerini beklemek biraz hayalcilik gibi gelebilir ama en azından bunun denenmesi ve sonuçlarının görülmesi açısından önemli olacağını söyleyebilirim.
Doğa Derneği, yerel seçimlerde oy verecek olan vatandaşların belediye başkan adaylarına aşağıdaki soruları sormasını talep ediyor.
1. Doğal alanlar: Seçim bölgeleri içinde yer alan içme suyu havzalarını ve oksijen kaynağı olan doğal alanları nasıl koruyacaksınız? Yasadışı yapılaşma ile nasıl mücadele stratejiniz hazır mı?
2. Çöple mücadele: Seçim bölgelerinden çıkan çöpün geri dönüşümü için nasıl bir planınız var? Kağıt, plastik ve elektronik atık gibi doğaya ağır maliyeti olan maddeleri ekonomiye yeniden nasıl kazandıracaksınız?
3. İçme suyu: Bölgenizdeki içme suyunun kalitesini nasıl yükselteceksiniz? Başka havzaların suyunu taşımadan içme suyu sağlamak için projeleriniz neler?
4. Doğa koruma alanları: Seçim bölgenizdeki insanların doğayla buluşması ve onu tanıması için nasıl bir vizyonunuz var? Bölgeniz yakınlarındaki önemli doğa alanlarında ziyaret alanları kurmayı düşünüyor musunuz?
5. Ekoturizm: Bölgenizdeki doğal ve kültürel kaynak değerlerinin ekoturizm yoluyla korunması ve bölge halkına gelir getirmesi için bir planınız var mı?
6. Sağlıklı beslenme: Bölgenizde sağlıklı organik ürünlerin tüketilmesi için bir vizyonunuz var mı? Bölge halkının kendi sebze meyvesini yetiştirebileceği küçük tarım alanları oluşturacak mısınız? Organik ürünlerin bölgenize daha kolay ulaşması için somut projeler (ekolojik pazarlar vb.) geliştirecek misiniz?
7. Enreji ve su tasarrufu: Bölgenizdeki insanları enerji ve su tasarrufu konusunda nasıl teşvik edeceksiniz? Bu konuyla ilgili yerel kampanyalar planlıyor musunuz? Güneş enerjisi gibi doğa dostu enerji üretimi şekillerini yaygınlaştırmak için çalışacak mısınız? Park ve bahçelerde damla sulamaya geçecek ve az su tüketen yerli bahçe bitkilerini tercih edecek misiniz?
8. Biyolojik çeşitlilik: Bölgenizde yaşayan doğal canlı türlerinin korunması ve tanınması için ne gibi çalışmalar yapacaksınız? Çocukların doğadaki canlıları tanımaları için ne gibi imkanlar sağlayacaksınız?
9. Sokak hayvanları: Bölgenizdeki sokak hayvanlarının korunması için nasıl bir çalışmanız var? Hayvan barınakları kuracak mısınız? 10. Kültürel miras: Geleneksel mimarinin korunması ve doğa dostu yapılaşma biçimi olarak yaygınlaşması için bir hedefiniz var mı? Bölgenizdeki tarihi eserler için planlarınız neler?
Kaynak: http://www.dogadernegi.org/index.php?sayfa=haber&id=282
Kaynak: http://www.dogadernegi.org/index.php?sayfa=haber&id=282
1 yorum:
Sevgili Barış,
Girişiminden ötürü bir tebriği hakettin. Ne var ki, çevre konuları böyle bir seçim arefesinde bile (fersah fersah beyaz eşya yardımı yapılan bir ülkede) kimsenin aklına gelmiyor. Gerçekten de çoğu aday "rant peşine düşmüş seçmenler"i iknaya uğraşıyor. Belki de, adaylar seçimi tek turlu bir oyun olarak düşündüklerindendir. Rant peşine düşmüş seçmen seçimde kendisine kim daha çok avanta(j) sağlayacaksa ona oy verir. Yani, gelecek seçimde daha çoğunu vermeden onu ikna edemezsiniz. Halbuki, bilinçli seçmen, uzun vadede topluma katkısı daha fazla olan adayı tercih edecektir. Yani bilinçli seçmenden alınan oy onyıllarca sürüp gidebilecektir. Keşke bunu akla getirebilseneler.
Kazara birilerinden cevap gelirse bizimle paylaşırsın artık...
Bir tanıdık
Yorum Gönder